University College London'dan Prof. Dr. Anthony Costello’nun kaleme aldığı makaleye göre, salgının başında Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde uygulanan etkili önlemler İngiltere’de de benimsenmiş olsaydı, yaklaşık 180 bin ölüm önlenebilirdi.
SAGE, Salgına "Grip" Gibi Yaklaştı
Makale, İngiltere hükümetine danışmanlık yapan Acil Durumlar İçin Bilimsel Danışma Grubu'nun (SAGE), salgının başında Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) önerilerine rağmen Covid-19’a grip benzeri bir yaklaşımla müdahale ettiğini ortaya koyuyor. Bu yaklaşımın temelinde ise, 2011 yılında hazırlanan influenza pandemisi planının etkili olduğu düşünülüyor.
Aynı dönemde Yunanistan, Almanya, Norveç ve İrlanda gibi ülkeler DSÖ'nün uyarılarına kulak verirken, yalnızca İngiltere ve İsveç kendi planlarını uygulamayı tercih etti.
Erken Test ve Destek Stratejileri Göz Ardı Edildi
Makalede, özellikle Güney Kore’nin salgınla mücadelesi örnek gösteriliyor. Bu ülkede günde 18 bin test yapılarak vakalar yakından izlenirken, İngiltere'de aynı yoğunlukta test yapılmadı. Japonya ve Güney Kore, karantinada kalanlara maddi destek sunarken, İngiltere sadece sınırlı sayıda kişinin alabileceği 96 sterlinlik bir ödeme yaptı. Bu durum, karantina kurallarının yeterince uygulanmamasına ve virüsün kontrolsüz yayılmasına neden oldu.
Verilerle Vurgu: Test ve İzolasyon Yetersizdi
Salgının başlarında Covid-19 semptomları gösteren kişilerin sadece beşte biri test yaptırdı. Bu kişilerin de yalnızca yüzde 43’ü kendini karantinaya aldı. Uzmanlar, bu oranın ciddi bir sistemsel zafiyetin göstergesi olduğuna dikkat çekiyor.
"Salgın Baskılanabilirdi"
Mart 2020'de Sağlık Bakanlığı, Asya ülkelerinde vaka ve hastane yatış oranlarında düşüş yaşandığını rapor etmiş olmasına rağmen, SAGE mevcut politikasında ısrarcı oldu. Prof. Dr. Costello’ya göre bu kararsızlık ve gecikme, salgının kontrolden çıkmasına zemin hazırladı ve on binlerce kişinin hayatına mal oldu.
İngiltere’nin, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında hastalık döneminde en düşük maddi destek sağlayan üç ülkeden biri olduğuna da dikkat çekilen makale, pandemi sürecine dair alınan kararların yeniden sorgulanması gerektiğini vurguluyor.