1972 yılında Sovyetler tarafından Venüs’e gönderilmek üzere fırlatılan ancak yörüngede mahsur kalan ve arızalanan bu uzay kapsülünün, bu hafta içinde Dünya’ya düşmesi bekleniyor. Uzmanlar, yaklaşık yarım ton ağırlığındaki kapsülün saatte 242 kilometre hızla atmosfere gireceğini tahmin ediyor.
Kosmos 482’nin Tarihçesi ve Düşüşü
Kosmos 482, Sovyetler Birliği’nin uzay araştırmaları ve askeri stratejileri çerçevesinde 1972 yılında Venüs’e yönelik bir görevin parçası olarak fırlatıldı. Ancak, aracın alçak Dünya yörüngesinden çıkması beklenen şekilde gerçekleşmedi ve bir dizi arıza nedeniyle dört parçaya ayrıldı. O zamandan beri uzayda kalan Kosmos 482, şimdi 53 yıl sonra atmosferimize geri dönmek üzere.
Düşüş Yeri ve Zamanı
Uzmanlar, Kosmos 482’nin 8-14 Mayıs tarihleri arasında Dünya atmosferine girmesini bekliyor. Ancak, düşüşün tam olarak nerede olacağı hala belirsiz. Yarım tonluk kapsülün nereye düşeceği konusunda çok sayıda tahmin bulunuyor. Türkiye de dahil olmak üzere birden fazla ülke bu enkazın potansiyel tehlikesi altındaki bölgeler arasında yer alıyor. Uzmanlar, aracın 52 derece kuzey ile 52 derece güney enlemleri arasında bir bölgeye düşmesini bekliyor. Bu geniş alan, Afrika, Güney Amerika, Avustralya, ABD, Avrupa’nın güney kesimleri, Asya'nın bazı bölgeleri ve okyanusları kapsıyor.
Tehlike Durumu ve Risk
Kosmos 482’nin Dünya’ya düşmesinin büyük bir risk oluşturup oluşturmayacağına dair endişeler olsa da, gezegenin yaklaşık %70’inin denizlerle kaplı olması, büyük hasar olasılığını azaltıyor. Avrupa Uzay Ajansı Kıdemli Uzay Enkazı Azaltma Analisti Stijn Lemmens, "Bu uzay enkazı parçasının size çarpma ihtimali, piyangoyu kazanma ihtimalinizden çok daha düşük" diyerek tehlikenin minimal olduğunu belirtti.
Uzay Kapsülünün Dayanıklılığı
Venüs'e gitmek üzere tasarlanmış olan Kosmos 482, aşırı sıcaklık ve basınca dayanacak şekilde inşa edilmişti. Uzay aracının sağlam bir ısı kalkanına ve dayanıklı bir yapıya sahip olması, onun Dünya atmosferine kontrolsüz bir şekilde girmesine rağmen hayatta kalma olasılığını artırıyor. Uzmanlar, bu özellikler sayesinde kapsülün yüksek hızla atmosferimize girerken hayatta kalabileceğini düşünüyorlar.