ABD Adalet Bakanlığı’nın (DOJ) Google’a karşı açtığı antitröst (tekelleşme karşıtı) davada sona yaklaşılırken, gündeme gelen yapısal önlemler teknoloji dünyasında geniş yankı uyandırdı. Mahkemenin vereceği karar yalnızca küresel teknoloji devlerinin geleceğini değil, aynı zamanda Türkiye’de dijital piyasalarda yapılması planlanan düzenlemeleri de doğrudan etkileyebilir.
Dava kapsamında, geçtiğimiz yıl 5 Ağustos’ta mahkeme Google’ın yasa dışı tekel oluşturduğuna hükmetmişti. Şimdi ise ikinci aşamaya geçilmiş durumda. Bu aşamada, Google’ın bazı dijital varlıklarını – örneğin Chrome tarayıcısı veya Android işletim sistemi – elden çıkarması, Apple ve Android üreticileriyle yaptığı "varsayılan arama motoru" anlaşmalarını sonlandırması ve veri paylaşımında değişiklik yapması gibi yapısal çözümler değerlendiriliyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Köksal, davanın küresel ölçekte dijital ekonomiyi şekillendirecek bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “Bu dava artık yalnızca para cezası meselesi değil, Google gibi bir devin parçalanıp parçalanmayacağının tartışıldığı somut bir test alanı haline geldi.” dedi.
En Net Seçenek: Chrome Tarayıcının Elden Çıkarılması
Köksal, DOJ’un önerdiği yapısal önlemler arasında arama verilerinin rakiplerle lisanslanması gibi etkili adımların yer aldığını belirtti. Google’ın ise Aralık 2024’te davayı, davranışsal taahhütler ve para cezası ile kapatma önerisi sunduğunu hatırlatan Köksal, bu yaklaşımın DOJ tarafından yetersiz bulunduğunu ifade etti.
Google’ın Chrome tarayıcısını elden çıkarması, en ciddi yapısal çözüm olarak öne çıkıyor. ABD’de geçmişte Standard Oil’in 34 şirkete bölünmesi (1911) ve AT&T’nin parçalanması (1984) gibi örneklerin bulunduğunu hatırlatan Köksal, bu tür müdahalelerin pazarda olumlu etki yaratabileceğini söyledi.
Türkiye’deki Düzenlemeleri de Etkileyecek
Doç. Dr. Köksal, Türkiye’de de Google’a yönelik çeşitli soruşturmaların sürdüğünü ve bazı durumlarda para cezalarının uygulandığını hatırlatarak, klasik rekabet hukuku araçlarının dijital pazarlarda yetersiz kalabildiğine dikkat çekti.
Bu nedenle birçok ülke gibi Türkiye’nin de proaktif düzenlemelere yöneldiğini belirten Köksal, Avrupa Birliği’nde yürürlüğe giren Dijital Piyasalar Yasası’nın Türkiye için de örnek teşkil ettiğini söyledi. Yaklaşık iki yıldır üzerinde çalışılan Rekabet Kanunu değişikliğinin yakın zamanda Meclis gündemine gelmesi bekleniyor.
ABD mahkemesinin vereceği kararın, Türkiye’deki düzenleme sürecini hızlandırabileceğini belirten Köksal, "Bu karar, ister davranışsal ister yapısal çözüm içersin, Türkiye’de çıkacak ikincil mevzuatların ve uygulama kapsamının şekillenmesinde etkili olacaktır." ifadelerini kullandı.